1. Anasayfa
  2. 7.4. Ünite
Trendlerdeki Yazı

Özgür Düşünce ve Bilim Ders Notu

Özgür Düşünce ve Bilim Ders Notu
0

Özgür Düşünce ve Bilim Ders Notu

İLKÇAĞ BİLİM İNSANLARI

  • Güneş tutulmasının gerçekleşeceği zamanı hesaplayan ilk bilim insanı Tales olmuştur.
  • Heredot, tarih biliminin kurucusudur.
  • Pisagor, Dünya’nın yuvarlak olduğunu iddia eden ilk bilim insanı olmuştur.
  • Diyojen, felsefe biliminde döneminin etkili bilim insanları arasında yer alır.
  • Hipokrat, tıp biliminin kurucusudur.

Yukarıda isimleri verilen bilim insanları İlkçağa damgasını vurmuş ve hepsi de İyonlar topraklarında yaşamıştı. İyonları günümüz bilgi birikiminin oluşmasında bu kadar önemli bir noktaya ne taşımıştı?

İyonlar, Batı Anadolu’da MÖ.11. ve MÖ. 6. Yüzyıllar arasında şehir devletleri şeklinde yaşayan bir uygarlıktı. Deniz ticaretiyle zenginleşmişlerdi. Aynı zamanda ticaret sayesinde farklı uygarlıklarla da etkileşime girme fırsatı yakalamışlardı. Ancak İyonların bilimsel gelişmelere yaptıkları katkıları anlatmak için tüm bunlar yeterli değildir. İyonların bilim dünyasında öne çıkmasını sağlayan temel özellikleri;

  • Yöneticilerin bilim insanlarını desteklemesi ve himaye etmeleri,
  • Bilim insanlarına çalışma alanları oluşturmaları,
  • Bilim insanlarına özgür düşünce ortamı sağlamaları,

olmuştur.

Tarihte bilim insanlarına, sanatçılara ve düşünürlere özgür düşünce ortamını sağlayan ve onları çalışmaya, üretmeye cesaretlendiren medeniyetler gelişirken, bunların aksini yaşayan toplumlar kendilerini adeta bir çöküşün içinde bulmuşlardır.

Özgür Düşünce nedir?

Özgür Düşünce, insanların herhangi bir konudaki düşüncelerini kısıtlama ve engelleme olmadan açıklayabilmesi, geliştirebilmesidir.

Montesquieu, en önemli özgürlüğün düşünce özgürlüğü olduğunu vurgulamıştı. Bu görüşünü temellendirmek için de şunları söylemişti;

“İnsan, dinamik, yaratıcı ve erdemli bir varlıktır. Fakat bu nitelikler ancak özgür bir ortamda işlerlik kazanır ve gelişir. Özgür olmayan bir ortam, kuşku ve korku da belirsizlik, güvensizlik ve uyuşukluk getirir” 

Montesquieu’nun da belirttiği gibi insanlar ancak özgür olduklarında yaptıkları, beceriler, özellikleri, potansiyelleri anlam kazanır.

İlkçağda İyonlar ve diğer uygarlıklarla başlayan bilimsel bilgi üretimi özgür düşünce ortamının da etkisiyle üst üste yığılarak çoğalmıştı. Böylece kendilerinden sonraki uygarlıklara adeta rehberlik etmişlerdi. Orta Çağa gelindiğinde İslam dünyası bilim insanlarına değer vermiş ve bilim insanları devlet yöneticileri tarafından desteklenmişti. Onlara düşünce özgürlüğü sağlanmış hatta sultanlar bilim insanlarıyla bilimsel tartışmalara katılarak onların her ortamda karşısında kim olursa olsun düşündüklerini açıklamalarına imkan tanımıştı. Gazneli Mahmud, Birunî için sarayımın en değerli hazinesidir diyerek bilim insanlarına verdiği değeri vurgularken Abbasiler Darü’l Hikme de bilimsel çalışmaların önünü açmıştı. Böylece Orta Çağ İslam dünyasının bilimde altın çağı olmuştu. Bu dönemdeki İslam alimlerinin ortaya koyduğu eserler yüzlerce yıl Avrupa’da ders kitabı olarak okutulmuştu.

Orta Çağ’da Avrupa’ya baktığımızda bir karanlığın içinde kaldıklarını söylesek yanlış olmaz. İslam dünyasındaki özgürlükler Avrupa’da karşılık bulmamıştı. Skolastik düşüncenin etkisiyle bilimsel gerçeklikler göz ardı edilmiş ve  Katolik Kilisesi kendi görüşleriyle çelişen düşünceleri yasaklamış bunları ortaya atan bilim insanlarını ise cezalandırmıştı. Bu durumda da Avrupa bilimde geri kalmıştı.

Coğrafi Keşiflerle Avrupalılar dünyayı tanımış ve kilisenin onlara yalan söylediğinin farkına varmaya başlamışlardı. Keşifleri takip eden yıllarda Rönesans ve Reform hareketiyle Katolik Kilisesine duyulan güven sarsılmıştı. Böylelikle Skolastik Düşünce etkisini yitirmiş, Katolik Kilisesi’nin bilim üzerindeki etkisi ortadan kalkmış ve Avrupa’da bilimsel çalışmalar hız kazanmıştı. Doğal olarak tüm bunların oluşmasında özgür düşüncenin payı göz ardı edilemez.

Düşünce Özgürlüğünü koruyan bazı belgeler şunlardır;

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Madde 10: Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir…

Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi

Madde 11: Düşüncelerin ve inançların serbestçe dışavurumu en değerli insan haklarından bir tanesidir. Her bir yurttaş yasaların belirlediği durumlarda bu özgürlüklerin kötüye kullanımından sorumlu olmak şartı ile bu ifadelerini özgürce konuşabilir, yazabilir ve yayınlayabilir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası:

Madde 26: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

 

Konuyu pekiştirmek için;

Çalışma Kağıdı 1

Çalışma Kağıdı 2

https://ingilizcecevaplari.com/

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir